Uyumlu ve Mükemmel İlişki Yaşamak İçin Güç Sizde

İLİŞKİLER İÇİN GÜÇ

• Temas kurduğunuz her insana ya sevgi veriyorsunuzdur ya da vermiyorsunuzdur. Ve verdiğinizi alırsınız. 
• İyilik, cesaret, destek, minnet ya da herhangi bir iyi duygu aracılığıyla başkalarına sevgi verin ve o sevgi size çoğalarak dönsün, hayatınızın her alanına sevgi getirsin. 

• Olumsuz şeyleri fark etmektense sevdiğiniz şeyleri bulmak için bilinçli bir çaba harcarsanız bir mucize gerçekleşecek ve bu size karşınızdaki insana harika bir şey olmuş gibi görünecek. 
• Başka bir insanı değiştirmeye çalışmak sevgi vermek değildir! Başka bir insan için neyin iyi olacağını düşünmek sevgi vermek değildir! Haklı olduğunuzu ve diğer insanın haksız olduğunu düşünmek sevgi vermek değildir! 
• Eleştirmek, suçlamak, şikayet etmek, dırdır etmek ya da hata bulmak sevgi vermek değildir! 
• Diğer insanların mutlu halleriyle karşılaşmak istiyorsanız önce siz mutlu olmalısınız! 

• Sevginin gücü size gün içinde hayatınıza girip çıkan insanlar kılığında pek çok Özel Duygusal Eğitmen sunar ve hepsi sizi sevgiyi seçmeniz için eğitir!
• Olumsuzluk duyarak ve olumsuz konuşarak iyi bir duyguya sahip olamazsınız! 
• Hayat size her insanı ve durumu sevdiklerinizi ve sevmediklerinizi seçebilesiniz diye sunuyor. Bir şeye duygularınızla tepki verdiğinizde onu seçiyorsunuz demektir.
• Bir insandaki sevmediğiniz şeye sırtınızı dönmeniz bu konuda rahat olduğunuz ve hayatın size bir seçme şansı sunduğunu bildiğiniz anlamına gelir.
• Olumsuz bir durumu kötü hislerle değiştiremezsiniz. Eğer olumsuz tepki vermeye devam ederseniz kötü duygularınız olumsuzluğu büyütür ve çoğaltır.
• Kendinizi harika hissediyorsanız manyetik alanınızın gücü hiçbir olumsuzluğun sızamayacağı güçlü bir kalkan yaratır.
• Duygularınızı değiştirmek dış dünyanın şartlarını değiştirmek için uğraşıp didinmekten daha kolaydır. Duygularınızı değiştirin ve dış etkenler değişsin! 

• Daha çok sevgi verip iyi hissettikçe alanınız o kadar manyetikleşip genişler ki, sevdiğiniz her şeyi ve herkesi size çeker!

*Rhonda Bryne - The Power*

Öfkelenince Neden Bağırırız ?

Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş.

Öğrencilerden biri “Çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince,

Ermiş “Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız? ” diye tekrar sormuş.

Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”
“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”

Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “ Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.”

Alıntı